Ebedi Edebi'ler
Milli şair Mehmet Âkif'di, ''Safahat'imdaki hüsran bile sessiz!''di. Abdurrahim Karakoç'da ''Suları Islatamadım''. İsmet Özel'e de uğradım. Satır satır gezdim efendileri. Hiç yalnız hissetmedim kendimi, Bana, beni anlatıyordu her sözleri. Açığa çıkıyordu onlar sayesinde tüm düşünceler, Zihnimin derinlerindeki. Kendimi, onlara emanet ettim, Okumak ve yol almaktan vazgeçmedim. Elbet oldu vakt-i demlerim. Sonra, mısralara yenisini ekledim. İvedilikle, sükûnetle ilerledim. Bazı, yerinde değildi hâletiruhiyem, Efendiler sayesinde keyiflendim. Bazı, değişmedi Zat-ı Şahane'm. Sonraki sayfalara ilerledim. Bir kitaptı, bitmek bilmeyen, Bitse dahi, bitirmek istenilmeyen. Bu şehirde ne sabahı görmek istersin, Ne sabah görünmek; ''Gündüzler size kalsın, verin karanlıkları!'' dersin. Islak bir yorgan gibi, sımsıkı bürünmek; İstersin, ardından... ''Örtün, üstüme örtün, serin karanlıkları.'' dersin. Necip Fazıl'ı