Kalp Kırıntıları

En karanlık yaşlarımdayım,
Ne yapmalayım şaşmışım.
Ağlarsan bil ki gözyaşlarında saklıyım,
Ben bir kırık sazlıyım.

Binbir soru karşısında çatlamakta başım,
Yalnızca yalnızım.
Ve dahi en kalabalıkta,
Ben hep kendimle baş başayım.

Aynı dili konuşanlar değil,
Aynı hisleri taşıyanlar anlaşır. Farkındayım.
Kimi insanlarla, hiç değil,
Henüz kimseyle anlaşamadım.

Aldığım her nefes sonuncusu gibiydi, dolu dolu.
İşte öyle sevdim seni.
Bu yaşananlarsa sanki,
Güzel giden bir filmde istenmeyen son gibiydi.

Sözlerin mi hoyrat,
Gözlerin mi silah?
Ne, nasıl bilmiyorum ama.
Bu ilk vuruluşum değildi sana.

Sahi, neydi mutluluk?
Bir çift gözle rast mı gelmek?
Olanlara karşı nutkum tutuk.
Sanki unutmama yardımcı olur mu seninle bir daha rast gelmemek.

Bitmez ki kendime sorduğum sorular.
Hani bazen ne yaparsan yap,
Gelmez ya bir şey elinden.
Tek şeydin içimden gelen.

Yetmiyor içindekiler,
Sığmıyor vücuda bu hisler.
Belki bundandır insanın içindeki arayış.
Fakat bulamazsın, arasan da dünyayı karış karış

Çok garip hissettiriyor ihtimaller,
Yarım kalan o güzel düşler.
Takılı kalmak ne kadar mantıklı?
Geçmiş, adı üstünde işte geçmiş.

Kalbimin kırıntıları yerde kalmasın, topla.
Düşündün mü ne olur diye, beni bensiz bıraktıktan sonra?
Topla ki, karışmasın rüzgara.
Beni bensiz bıraktın, birde sensiz bırakma...

Bu blogdaki popüler yayınlar

Karmaşık Bir Sarmaşık

Us